İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı'nda uzmanlık eğitimi alan Aile Hekimliği Kliniği asistanı Dr. Hicret Cin, başarılı sınavı sonrası Üniversitemiz ve Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanemizin uzmanlık eğitimini tamamlayan ilk asistan hekimi oldu.

Sayın Kurucu Rektörümüz Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper, Tıp Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Berna Dirim Mete koordinasyonunda ve Aile Hekimliği Anabilim Dalı başkanımız Doç. Dr. Hakan Gülmez ve Prof. Dr. Turgay Turan'ın danışmanlığında yürütülen başarılı tezi ve sınavı sonrası üniversitemizden uzman doktor unvanı alan ilk asistanımız Dr. Hicret Cin'i makamında kabul ederek tebrik etti.

İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Anabilim Dalı'nda, kas ve sinir biyopsisi uygulamalarıyla sağlık alanında önemli bir adım atmaktadır. Ege Bölgesi’nde bu alandaki tek hastane olma özelliği taşıyan üniversitemiz, nadir hastalıkların teşhisinde kullanılan biyopsi yöntemini başarıyla uygulamaktadır. Prof. Dr. Gülden Diniz'in liderliğinde gerçekleştirilen biyopsiler, birçok hastanın hayatını kurtaracak tanıların konulmasına olanak sağlamaktadır. İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin kas ve sinir biyopsisi alanındaki önemli bir öncü merkez olması, Hürriyet Gazetesi’nde haber olarak yer almıştır. İlgili haber metni şu şekildedir:

"İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi Patoloji Anabilim Dalı'nda, bazı nadir hastalıkların teşhisinde kullanılan kas ve sinir biyopsisi yapılıyor. Bu yöntemin uygulandığı Ege'deki tek hastane olduklarını kaydeden Prof. Dr. Gülden Diniz, şunları söyledi:

“Diyarbakır'dan, Van’dan hastalarım var. Ama yılda 100-150 biyopsi geçmiyoruz. Bu nedenle daha fazla duyurulmasına ihtiyacımız var. Türkiye’de altı merkezde kas, beş merkezde sinir biyopsileri bakılıyor. Tanı konulan hastaların yaşam beklentisi 30 yıl artıyor.”

İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak, bilimsel ve tıbbi alandaki yenilikçi yöntemleri uygulamaya devam ediyor ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmayı hedefliyoruz. Kas ve sinir biyopsisi uygulamalarıyla ülkemizde sağlık alanında önemli bir boşluğu dolduran fakültemiz, sağlık alanındaki katkılarını sürdürecektir.

İlgili haberin linki: https://www.hurriyet.com.tr/yerel-haberler/izmir/izmir-egenin-tek-kas-ve-sinir-biyopsisi-yapi-42888389

Tıp Fakültemizde Asistan Hekim Eğitimi Güçlenerek Devam Ediyor

Tıpta Uzmanlık Kurulu (TUK) denetimleri sonucunda yetkinlik alan kliniklerimizde, uzmanlık öğrencilerinin (asistan hekimlerin) eğitimi bilimsel ve akademik standartlara uygun biçimde yürütülmektedir. Kendi tıp fakültemizden mezun olan hekimlerin yine fakültemiz bünyesinde uzmanlık eğitimine devam ediyor olmaları, kurum kültürümüzü güçlendiren ve bizleri gururlandıran bir unsurdur.

Uzmanlık eğitimi verilen eğitim kliniklerimizde, teorik bilgi ile uygulamalı eğitimin bütünleştirildiği nitelikli bir akademik ortam sağlanmakta; asistan hekimlerimiz, çağdaş tıp eğitimi ilkeleri doğrultusunda, donanımlı ve yetkin birer uzman olarak yetiştirilmektedir.

Tıp fakültemiz, yalnızca bir eğitim kurumu değil; birlikte öğrenen, gelişen ve büyüyen bir aile olma anlayışıyla hareket etmektedir. Asistan hekimlerimiz de bu ailenin vazgeçilmez, değerli birer parçasıdır.

Ülkemizde sadece altı merkezde kas ve sinir biyopsisi patoloji incelemeleri yapılmaktadır. İzmir Demokrasi Üniversitesi Patoloji Anabilim Dalı da bu konuda aktif olarak hizmet vermektedir. Çevre hastane ve illerden gönderilen kas ve sinir biyopsisi örnekleri yetkinlikle incelenmekte, hastaların tanı ve tedavi sürecine katkı sağlanmaktadır. 

Günümüzde artan bilgi paylaşımı ve doğru kaynağa ulaşma konusunda kolaylığa rağmen organ ve donör transplantı konusunda hala yeterli ilerleme sağlanamamıştır. Gelişmiş ülkelerde; beyin ölümü gerçekleşmemiş ancak dolaşım ölümü gerçekleşmiş kişilerden gerçekleşecek organ bağışları bile değerlendirilirken gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde beyin ölümü gerçekleşmiş kişilerin donör olma oranları kültürel ve dini sebeplerden kaynaklanan yanlış anlaşılmalardan dolayı çok düşüktür ve nakil ihtiyacını karşılayamamaktadır. Bu nedenle İzmir Demokrasi Üniversitesi'nde farklı bölümlerde eğitim gören öğrencilerden oluşan bir gönüllü ekibi, İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy Eğitim Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Transplantasyonu Koordinatörü Doç. Dr. Pınar Ayvat'ın mentörlüğünde, Avrupa Birliği ESC30-SOL kapsamında bir proje gerçekleştirmiştir.
Proje kapsamında bir dizi seminer, tanıtım ve farkındalık etkinlikleri düzenlenmiş, ilgi çekici görseller ve videolar hazırlanmıştır. Mentörlüğünü yaptığım proje ile ilgili detay bilgilere yukarıdaki QR kodu tarayarak ulaşabilirsiniz.

Tıp Fakültemiz, 2026 Ulusal Çekirdek Eğitim Programı Hazırlıklarına Katkı Sağlamaya Devam Ediyor

İstanbul’da farklı üniversitelerin katılımıyla düzenlenen 2026 Ulusal Çekirdek Eğitim Programı (UÇEP) güncelleme çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen tüm etkinliklerde İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi güçlü bir temsil gösterdi.

Tıp Fakültemiz Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İstemihan Çoban ve Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aysel Başer, UÇEP 2026 hazırlıklarının tüm oturumlarına katılarak fakültemizi başarıyla temsil etti. Katıldıkları çalıştay ve toplantılarda, modern tıp eğitiminin güncel ihtiyaçlara cevap verebilmesi ve ulusal yeterlilik çerçevesine uyumlu hale getirilmesi amacıyla yapılan değerlendirmelere aktif katkı sundular.

Ulusal düzeyde önemli bir dönüşümü hedefleyen bu süreçte, fakültemizin katkıları tıp eğitimine yön veren politika ve uygulamaların şekillenmesinde etkili olmuştur. Dekan Yardımcımız ve Tıp Eğitimi AD Başkanımızın sürece tam katılımı, fakültemizin kaliteli ve çağdaş tıp eğitimi anlayışının göstergesi niteliğindedir.

UÇEP 2026’nın hedeflediği dijital yeterlilik, hasta güvenliği, klinik yeterlilikler ve etik değerlerin daha belirgin şekilde müfredata entegre edilmesi, geleceğin hekimlerinin daha donanımlı yetişmesini sağlayacaktır. Fakültemiz bu hedefler doğrultusunda çalışmalarına kararlılıkla devam edecektir.

Tıp Fakültesi Temel Eğitici Gelişimi Sertifikasyon Programı 19-20 Haziran 2025

Tıp Fakültemizden Eğitimde Kaliteye Yönelik Önemli Adım: Temel Eğitici Gelişimi Sertifikasyon Programı Başarıyla Tamamlandı

İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi, eğitimde kaliteyi artırmak ve öğretim üyelerinin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla 19-20 Haziran 2025 tarihlerinde Temel Eğitici Gelişimi Sertifikasyon Programını başarıyla gerçekleştirdi.

Tıp eğitiminin güncel yaklaşımlarla sürdürülebilirliğini hedefleyen iki günlük yoğun programda, öğretim üyeleri modern eğitim yöntemleri, yapay zekâ destekli öğretim stratejileri, etkili sunum teknikleri, küçük grup eğitim yöntemleri ve yapılandırılmış sınav sistemleri gibi konularda bilgi ve becerilerini geliştirme fırsatı buldu.

Programın koordinatörlüğünü Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aysel Başer üstlenirken, açılış konuşmalarını Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi İstemihan Çoban gerçekleştirdi. Programda; Ege, Katip Çelebi, Bakırçay ve Sağlık Bilimleri Üniversitelerinden alanında uzman eğitimciler de görev alarak deneyimlerini paylaştı.

Eğitim sürecinde:

• Öğretim yöntemleri ve stratejileri
• Yapay zekâ ve dijital araçların kullanımı
• Ölçme-değerlendirme uygulamaları (MiniCEX, OSCE, DOPS, Portfolyo vb.)
• Etkili geribildirim teknikleri
• Program değerlendirme ve kalite yönetimi gibi başlıklar katılımcılarla etkileşimli biçimde işlendi.

Katılımcıların tamamına yakını İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluştu. Eğitimin sonunda yapılan değerlendirme sınavlarında ortalama başarı puanı 91 olarak belirlendi ve tüm katılımcılara e-Devlet onaylı sertifika verildi.

Program sonunda yapılan anketler, katılımcıların büyük bir memnuniyet duyduğunu ve öğrendiklerini mesleki uygulamalarına entegre etmeye istekli olduklarını ortaya koydu.

İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi, öğretim üyelerinin sürekli gelişimini desteklemeye, kaliteyi önceleyen eğitim programları düzenlemeye ve ulusal standartlara uyumlu bir şekilde tıp eğitimine katkı sunmaya devam edecektir.

Hastanemiz B Blok zemin katında, ameliyatsız böbrek taşı tedavisi sağlayan ESWL (Extracorporeal Shock Wave Lithotripsy - Vücut Dışından Şok Dalgasıyla Taş Kırma) ünitemiz hizmet vermeye başlamıştır.

İzmir Demokrasi Üniversitesi Buca Seyfi Demirsoy EAH Kardiyoloji kliniğinde anjiografi laboratuvarı hizmete girmiş olup kalp damar hastalıklarının, kalp damar darlık ve tıkanıklarının anjiografik olarak tanısı ve koroner balon-stentleme işlemleri ile tedavisi yapılabilmektedir. Anjiografi laboratuvarında ritim bozukluklarının tedavisinde gerekli olduğunda geçici ya da kalıcı kalp pili ya da şoklama cihazı implantasyonu da uygulanabilmektedir.

T.C. Sağlık Bakanlığı Buca Seyfi Demirsoy Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, İzmir Demokrasi Üniversitesi ile yapılan afiliyasyon süreci sonrası Girişimsel Radyoloji Birimi aktif olarak hizmet vermeye başlamıştır. Üniversite hastanesi kimliği kazanan kurumumuzda, bu iş birliğiyle birlikte akademik ve teknolojik altyapı güçlendirilmiş, modern girişimsel işlemlerin uygulanabileceği bir yapı oluşturulmuştur.

Girişimsel Radyoloji Birimimiz, özellikle non-vasküler işlemler alanında uzmanlaşmış olup, hasta konforunu ön planda tutan, minimal invaziv yöntemlerle tanı ve tedavi imkânları sunmaktadır. Ünitemizde gerçekleştirilen başlıca işlemler arasında:

· Tiroid biyopsileri

· Karaciğer biyopsileri

· Meme biyopsileri ve kitle işaretlemeleri

· Lenf nodu biyopsileri

· Yumuşak doku kitle biyopsileri

· Kist ve apse drenajları

· Aspirasyon ve Kateterizasyon

· Parasentez

· Torasentez

yer almaktadır.

Tüm işlemler, ultrasonografi eşliğinde yüksek doğrulukla, steril koşullarda ve deneyimli hekimler tarafından gerçekleştirilmektedir. Hasta güvenliği ve işlem başarısı esas alınarak yapılandırılan birimimiz, hem tanısal hem de tedavi alanda hızlı ve etkin çözümler sunmayı amaçlamaktadır.

Birimimiz, İzmir Demokrasi Üniversitesi’nin akademik desteğiyle gelişimini sürdürmekte ve girişimsel radyoloji alanında etkin bir merkez olma yolunda ilerlemektedir.

Hastanemiz nöroloji kliniği elektrofizyoloji laboratuvarında, iğne elektromiyografi ve diğer ileri elektrofizyolojik incelemeler Klinik Nörofizyoloji uzmanı tarafından yapılmaktadır.

Hemifasiyal spazm, blefarospazm, distoni (servikal, oromandibuler, lingual, task spesifik), siyalore, kronik migren gibi nörolojik endikasyonlarda botulinum toksin tedavisi uygulanmaktadır. Gerekli hastalarda botulinum toksin enjeksiyonları elektromiyografi ve ultrasonografi eşliğinde yapılmaktadır. Bu sayede hem hemifasiyal spazm gibi görece sık görülen hastalıklar hem de belly dancer's dyskinesia gibi nadir görülen hastalıklarda yüz güldürücü sonuçlar alınabilmektedir.

Nöromusküler hastalıkların tanı, tedavi ve izlem süreçleri yönetilmektedir. Miyastenia Gravis hastalığında tedavi sürecinde göğüs cerrahisi kliniği ile koordineli çalışılmaktadır. Kas hastalıklarında gerekli durumlarda ortopedi ve patoloji bölümleri ile iş birliği içinde kas ve sinir biyopsileri yapılarak özelleşmiş patoloji laboratuvarımıza gönderilmektedir.  

İntrakraniyal basınç monitörizasyonu, inme hastalarında durum şiddetli olduğunda oldukça önemlidir. Nöroloji kılavuzlarında bu durumun önemiyle ilgili kanıtlar mevcuttur. Hal böyle iken ne yazık ki intrakraniyal basınç monitörizasyonu Türkiye’de oldukça sınırlı merkezde yapılmaktadır. İzmir Demokrasi Üniversitesinin afiliye olduğu Buca Seyfi Demirsoy EAH’de 16 yataklı nöroloji yoğun bakım 1 seneden fazla süredir hizmet vermektedir. Bu yoğun bakım ünitesinde İzmir’in her köşesinden hasta kabulü yapılmaktadır. Bu hastalara en iyi şartlarda tanı ve tedavi hizmeti sunulmaktadır. İki nöroloji kökenli yoğun bakım uzmanı, nöroloji uzman ve asistan hekimleri, ortak takip edilen hastalarda da beyin cerrahisi öğretim üyeleri, uzman ve asistan hekimleri tarafından hastaların takibi yapılmaktadır. Nöroloji ve beyin cerrahisi klinikleri özveriyle çalışmaktadır. 04.02.2025 tarihinde Dr. Öğr. Üyesi Görkem Yavaş tarafından yönetimi oldukça zor inme hastasına tedavide yol gösterilmesi açısından intrakraniyal basınç kateteri takılarak monitörizasyonu yapılmıştır. İşlem sırasında herhangi bir komplikasyon gelişmemiş ve hastasının tanı ve tedavisinde oldukça aydınlatıcı olmuştur. Güçlü ekibimizle ileri tanı yöntemleri ve çığır açıcı tedavi yöntemleriyle hastaların klinik sonuçlarını iyileştirmeyi hedeflemekteyiz.

Dünya Ruh Sağlığı Günü, her yıl 10 Ekim’de ruh sağlığının önemine dikkat çekmek, farkındalık yaratmak ve ruh sağlığı hizmetlerine erişimi artırmak amacıyla kutlanmaktadır. Bu özel gün, bireylerin ruh sağlığı konusunda daha bilinçli olmalarını sağlarken, toplumsal dayanışmayı da güçlendirmektedir.

Bu yıl Dünya Ruh Sağlığı Günü, "İş Yerlerinde Ruh Sağlığı" temasıyla ele alınıyor. Bu tema, iş yerlerinde ruh sağlığının korunması ve iyileştirilmesine yönelik adımların önemini vurguluyor. İzmir Demokrasi Üniversitesi olarak, çalışanların ruh sağlığının desteklenmesi ve sağlıklı iş ortamlarının oluşturulmasının, hem bireysel refah hem de toplumsal ilerleme için kritik olduğunu düşünüyoruz.

Dünya Ruh Sağlığı Günü vesilesiyle, ruh sağlığının her alanda, özellikle iş yerlerinde korunmasına yönelik farkındalığın artmasını temenni ediyoruz. Sağlıklı bir gelecek, ruh sağlığıyla başlar.

İzmir Demokrasi Üniversitesi Tıp Fakültesi